-
Yazarlarımız

2014 SEÇİMLERİ YAKLAŞIYOR

« Biz ne bilek siyaseti/politikayı beyim! Büyükler bilir. »

 Mart Ayı’nın sonu, İlkbahar demektir. 2014 yılı hızla geçiyor dostlar, Namur’da 50. yıl ile ilgili düzenleyeceğimiz ekinlikler, Namur’un sesi radyo çalışmalarımız ve son olarak Aktif Namur dergi çalışmalarımızda hızla devam ediyor, bizlere yardımcı ve destek olan arkadaşlara şükranlarımı sunmak isterim.

2014 yılı gerçekten Belçikalı Türkler için önemli bir yıl, bir yandan Türkiye’de 30 Mart tarihinde düzenlenecek olan yerel seçimler ve diğer taraftan Belçika’da 25 Mayıs tarihinde düzenlenecek olan bölgesel ve federal seçimler.

Seçim deyince insanın aklına siyaset ve politika gelir ve biz Belçikalı Türkler bu konuda neredeyiz? Seçmen olarak kime, hangi partiye oy vermemiz gerekiyor ve oy kullandığımız parti bizim kriterlerimize uygun mu? Bunları iyi sorgulamamız lazım. Ayrıca, hala oy kullanmasını bilmeyen nice insanlar var, bos oy kullanmak hiç bir şeyi değiştirmez, aksine hangi parti fazla oy alırsa, onun ekmeğine yağ sürmüş olacak. Her ne kadar ’da vatandaş kendini siyaset arenasında güçsüz hissetse de, verecek oyları siyaset âlemini etkileyebilir. Bir atasözü « Damla’ya Damla’ya göl olur ».

Politika kolay iş değil, söz verilir ve sözünün arkasında durmak zor olabilir, çünkü güç senin elinde olmaz, diyelim bütün güç senin elinde bu defa herkesi tatmin edemezsin, Demokrasimi var? Yoksa Diktatörlük mü mevcut? Bu gibi sorular ve sonuçlar ortaya çıkabilir.

Herkesin görüsüne saygılıyım öncelikle, Türkiye açısından konuşulacak olunursa, su son dönemlerde iki grup insanlara tanık oldum.

1- Yapılan doğru isleri görmeyen ya da görmek istemeyen bir grup, sürekli her şeye muhalefet olanlar.

2- Yapılan faaliyetler kötü ’de olsa iyi yaptı diyen başka bir grup, özeleştirenden kaçanlar.

 

Ortaya söyle bir sonuç çıkıyor:

« İyi’ye Kötü, Kötü ’ye İyi demek gibi, ya da Helale Haram, Harama Helal demek gibi »

 

Arkadaşlar, çelişkiler soru işaretlerini getiriyor, ben buradan her iki grubu bütün samimiyetimle eleştiriyorum. Bir ülkenin sosyal, ekonomik ve politik gelişmesi sağlanıyorsa bu takdir edilmeli. Eğer bu gelişmelerde başka art niyetler varsa ya da başkalarının siyaseti memlekete empoze ediliyorsa, bunlar bilinçli bir şekilde eleştirilmeli, tartışılmalı, konuşulmalı ve birbirimize Saygı’da kusur etmemeliyiz.

Herkes oyunu özgürce kullanmalı, kimse kimse ’ye baskı yapmamalı, kime destek verirsek verelim, yeteri Zengin’in Fakir’i ezmediği, herkese eşit ve dengeli bir siyaset yapılmasını arz ediyorum.

« Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır ». Mustafa Kemal Atatürk!

Siyaset ’ten fazla anlamam, fazla ’da konuşmayı sevmem. Haddimi bilirim, ben yine ’de bu işleri Büyüklerimize (Politikacılara) bırakmak isterim ve sizleri üstat Abdürrahim Karakoç yazdığı eserin birkaç bölümüyle bas basa birikiyorum.

 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir (Abdürrahim Karakoç)

 

Yalan dolan ile devran sürmeyi 

Meydan meydan adam gütmeyi 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir

 Anlamayız kopya nedir, asıl ne 
Perde, sahne, solo, koro, fasıl ne
Üçkâğıtta erkân nedir usul ne 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir

 Adettir gerekmez malumu ilam 
Taklide günaydın, asıla selam
Ne hınzırlık varsa hâsıl-ı kelam
Biz ne bilek beyim büyükler bilir.

30 Mart 2014 (Türkiye) ve 25 Mayıs (Belçika) tarihlerinde gerçekleşecek olan seçimlerde, Belçikalı ve Türk siyasi liderlere başarılar diliyor,

Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Saygılarımla.
Rahmi Gürsever
25 Mart 2014
Namur

Rahmi Gürsever

rahmi_gursever@hotmail.berahmi_gursever@hotmail.be

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu