-
Yazarlarımız

AVRUPA DA MÜSLÜMAN GENÇ OLMAK!

Dünya’nın neresinde olursa olsun bütün insanların ortak özelliğidir; doğmak,yaşamak ve ölmek…

Hayat dediğimiz bu yolculukta bebeklik,çocukl uk,gençlik ve yaşlılık gibi dönemler vardır. Gençliğe adım atmadan önce gelir bebeklik ve çocukluk dönemi. Nasıl Avrupa’ da Müslüman genç olmak bir kimlik gerektiriyorsa, bu yaşa gelebilmek için de önce bebeklikten sonra çocukluktan bahsetmemiz gerekir… Avrupa’ da Müslüman bebek olmak, Dünya’daki diğer bebekler gibi olmaktır belki. Zira bebeklerin kendilerince bir fikir edinme şansı yoktur. Diğer bebeklerden tek farkları, ebeveynlerinin Müslüman olmalarıdır ve onlar tarafından İslam’ın emrettiği gibi yetiştirilmeler idir. Avrupa’ da Müslüman çocukluk geçirmiş biri olarak, bu kimliğe sahip olmanın ne kadar zor olduğunu sanırım açıklamam gerekiyor: Sabahları anneniz ile okula gittiğinizde, diğer çocukların “Annenin neden başında başörtüsü var? Saçları yok mu? Yoksa annen de bit mi var?” gibi sorulara maruz kalmak ve bu tür sorulara akıllıca cevap vermektir” Müslüman çocuk olmak…” Okulda öğlen yemeğinde arkadaşların sana jambonlu ekmek teklif ettiğinde onlara “Teşekkür ederim paylaşımın için, yalnız ben bunu yiyemem.” diyebilmektir ve daha birçok şeyi söyleyebilme cesaretinde bulunmaktır aslında, “Avrupa’ da Müslüman Genç Olmak…” Genç kız ve genç erkek ayrımı yapılmaksızın bütün Müslüman gençlerin diğer gençlere örnek olmaları demektir “Avrupa ‘da Müslüman genç olmak…” Ortaokulun ilk gününde, hayatlarında hiç başı kapalı bir genç kız ile aynı sınıfta olmayan gençlerin, bakışlarına maruz kalmaktır bazen. İslamiyet’i sadece medyadan tanıyan insanların size ön yargı ile bakmasıdır bazen de. Fakat zamanla onlara dinimizi güzel bir şekilde anlattığımızda: “Aaa! Sen televizyonda bahsettikleri Müslümanlardan değilsin” dedirtmektir “Avrupa’ da Müslüman Genç Olmak…” Hafta sonu, arkadaşların toplanıp, gece vakti diskoteğe giderken, evde kalıp kitap okumak ve tekrar görüştüğünüzde “Biz çok eğlendik, neden gelmedin?”sorus una: “Ben evde kalmayı tercih ettim, kitap okudum.” demek ve size atılan bakışlara maruz kalmaktır. Hayâ ve namus kavramlarının kaybolduğu bir toplumda, kendini koruyabilmektir “Avrupa’ da Müslüman Genç Olmak…” Ailelerinin Müslüman olmaları, çocuklarına iyi bir dini eğitim vermeleri yeterli midir? Tabi ki değildir…

İdeal bir Müslüman Genç nasıl olmalıdır? İdeal bir Müslüman genç, bence; Müslüman olmayanları özendirendir kendine… Karakteri, eğitimi, kimliği, zekâsı, kılık kıyafeti, konuşması ve yaşadığı ülkenin dilini ana dili gibi bilmesi ile imrendirendir kendine…

Öyleyse hedeflerimiz ne olmalı? Öncelikle iyi bir eğitim şart. Bulunduğumuz ülkede sosyal alanlarda yer alabilmemiz, çevremiz ile irtibat şeklinde olabilmemiz, kendi toplumumuzu iyi bir şekilde temsil etmek için politik alanlarda yer alabilmemiz, her meslek alanında kendimizi kanıtlayabilmem iz, kendi toplumsal örgütlerimizi kurabilmemiz, öncelikli hedeflerimiz olmalı. Artık, Anadolu topraklarından Avrupa’ya göç eden aileleri gibi değil, yaşadığı toplumda misafir olduğu düşüncesinden sıyrılarak, ev sahibi olma bilincinde olmak, geleceğimizi, hayallerimizi, ideallerimizi ve hedeflerimizi buna göre planlamaktır “Avrupa’ da Müslüman Genç Olmak…”

Cümle gençlerin ideal Müslüman genç olabilmesi dileği ile…

Arife BEYHAN

Arife BEYHAN

1979 yılında Liège'de doğdu ve 5 kız çocuklu Karamanlı bir ailenin 3’üncü kızıdır. Evli ve iki çocuk annesidir. Fransızca, İngilizce ve flamanca bilmektedir ve bir mağazada satış müdürüdür.

2 Yorum

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu