Avrupa Parlamentosu’nda Fetullah Gülen Cemaati tartışması
Taslakla ilgili görüşünü belirten AP’nin Liberal Grup Üyesi Alexander Graf Lambsdorff, Türkiye’de hükümet ile Fetullah Gülen Cemaati arasında yaşananlara dikkat çekerek, şu öneride bulundu: “Daha önce komisyona gazeteci Ahmet Şık’ı çağrı ettiğimiz gibi Fetullah Gülen Hareketi temsilcilerini de çağrı ederek onları dinleyebiliriz. Gazeteci Şık birçok konuda bizi aydınlatmıştı. Fetullah Gülen Hareketi’nden de ne olup bittiğini öğrenebiliriz. Bu sayede konunun daha şeffaf bir ortamda görüşülmesini sağlayabiliriz.”
TEK BİR OTORİTEYİ MUHATAP ALMAK ZORUNDAYIZ
Fetullah Gülen Hareketi temsilcilerinin dinlenip dinlenmemesi gerektiği konusunda zorlandığını itiraf eden raportör Oomen-Ruijten, “Bu Hareket, ABD ve dünyanın değişik yerlerde Faaliyet gösteriyor. Ancak biz tek bir otoriteyi muhatap almak durumundayız. Bu da Türkiye Cumhuriyeti Cumhuriyeti Devleti ve hükümetidir, nokta” diyerek Lambssdorf’un önerisine karşı çıktı.
DİĞER KONULAR
Hürriyet’in haberine göre; Komisyondaki görüşmelerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önünde bulunan internet yasası değişikliği, Tekrar müzakere sürecinin başladığı Kıbrıs, dini azınlıkların durumu ve Ermeni soykırımı iddiaları da gündeme geldi.
“ERDOĞAN SÖZÜNÜ TUTMADI”
Parlamenterler internet yasası değişikliği ile ilgili görüş belirtirken, Erdoğan’ın Brüksel ve Berlin’e yaptığı ziyaretlerde dile getirdiği “Türkiye Cumhuriyeti, Kopenhag Kriterleri’ne uymada kararlıdır” sözünü tutmadığını ileri sürdüler. Kıbrıs konusunda özellikle Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi milletvekilleri Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci devlet olarak nitelediler. diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerin parlamenterleri ise yeni başlayan süreci Müspet bulduklarını ve desteklenmesi gerektiğini ifade ettiler. Ermeni soykırımı iddialarının yerini koruduğunu ve Türkiye’nin bu konuda politikasında yeni bir şey olmadığını belirten raportör Oomen-Ruijten, raporda Alevilerin haklarına yer vereceğini, Türkiye Cumhuriyeti ile müzakerelerde 23’üncü ve 24’üncü fasılların açılmasının önündeki engelin Kıbrıs olduğunu, ancak müzakere sürecinin desteklenmesi ve Türkiye’nin bu konuda cesaretlendirilmesi gerektiğini vurguladı.