Belçika Türk toplumu yalnız bırakıldı

Geldiğimiz son nokta gerçekten içler açısı durumunda. Her gün uğruna şehitler verdiğimiz şanlı bayrağımıza bile sahip çıkamayacak durumdayız. 31 Mayıs 2017 tarihinde Ermeni asıllı bir Belçika vatandaşı bayrağımızı okuduğu okulda ayakları altına almış, çiğnemiş üzerine de hakaretler savurmuştu. ,
Bu gerçekler karşısında gazeteci kimliğim ile konuyu gündeme getirmiş bu tür olayların tekrar yaşanmaması için Türk toplumundan destek beklemiştim ancak ne yazık ki şanlı bayrağımızla donattıkları sosyal medya hesaplarından destek vermesi gereken şahsiyetlerden destek göremedik, şanlı bayrağımızın şerefini ayaklar altında bırakmamak için tek başıma inisiyatif almak zorunda bırakıldım.
Bayrağımızı çiğneyen kişinin görüntülerini silmem için tehditler aldım. Buna rağmen bu mücadeleyi sürdürdüm, bugün bu girişimimden dolayı hakkımda “Irkçılık ve Irkçılığı körükleme” suçlamasıyla soruşturma başlatılmış olduğunu öğrendim. Bir ülkenin bayrağını ayakları altına alıp, çiğnemek ve hakaret etmek ırkçılık veya ırkçılığı körükleme olarak kabul edilmiyorken bu görüntüleri bir gazeteci olarak kamuoyuna paylaşmak tüm bu suçları üzerimize atmalarını sebebiyet verdi.
Belçika Türk toplumu olarak, birliktelik sağlamadığımız sürece yaşadığımız her sorunla şahsi olarak mücadele vermek zorunda kalırız. Bizleri parçalara bölenlere toplum olarak sesimizi yükseltmeli, Türklüğü kullanarak bir yerlere gelmek isteyenlere kapının yönünü göstermeliyiz aksi halde gelecek nesil bizler kadar şanslı olmayacak belki de tüm bunlarla karşılaşmamak için asimile olma yolunu seçecektir. Bugün yaptıklarımızın tamamı gelecek nesille miras kalacaktır bu yüzden attığımız her adımdan emin olmalıyız.
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliğinin bu vakadan haberi var olduğunu ifade etmek istiyorum. Birçok Türk siyasetçi, Federasyon ve Dernek başkanları sosyal medya hesaplarımdan olayı birebir takip etme fırsatı buldu ancak üzülerek ifade etmek istiyorum ki bir destek alamadık, yalnız bırakıldık. Görmemiş gibi davrandılar, sözde gazeteci meslektaşlarım bile bayrağımıza yapılan hakareti görmek istemedi.
Şanlı bayrağımız yere düşmesin diye şehitler verirken,
Avrupa’nın göbeğinde,
Belçika’nın başkentinde,
Brüksel’de bayrağımızı çiğnediler, ayakları altına aldılar, hakaret ettiler, küfür ettiler gıkınız çıkmadı.
Sustuk mu, susturulduk mu? Karar değerli Türk toplumunundur.
Saygılarımla
Suat BEZENG