“Belçika’da nükleer tehlike”

İçişleri Bakanı Jan Jambon tarafından hazırlanan “yeni nükleer güvenlik planları çerçevesinde” ‘radyasyon hapı’ olarak bilinen iyot hapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Bu ilacı eczanelerden temin edebiliyoruz. Bende bir adet eczanemden temin ettim. Kutunun arka tarafında hapın kullanımıyla alakalı bilgilere verilmiş. Bu önemliydi, hoş olmuş.

Birazda olayın perde arkasından bahsetmek gerekiyor. Belçika’da böyle bir şey durduk yere yapılmaz. İçimizden geçirmeden edemiyoruz “acaba nükleer santrallerde güvenlik zafiyeti mi var” “yaşadığımız ülke de can güvenliğimiz tehlikede mi” diye. Gündemde birçok bilgi kirliliği var. Bunu da belirtmek gerekiyor. Öyle ki okullarda 6-7 yaş çocukları arasında günün sohbet konusu haline gelmiş. Çocuklar aralarında “teröristler saldıracakmış Belçika’ya, o yüzden ilaç dağıtıyorlar” diyenlerden tutunda, “Belçika’da herkesin öleceğini” düşünmüşler.
Neyse, biraz olaydan bahsedeyim. Özellikle nükleer santrallere yakın bölge de yaşayan vatandaşların bu ilaçları evlerinde bulundurma zorunluluğu oluşmuş. Zaten öneri bu arkadaşlar için yapılmış. “Diğer insanlara da imkân verelim, eğer rahat edeceklerse (içleri rahat edecekse) onlarda evlerinde bulundursun” demişler. Bunu ben değil, Belçika hükümeti söylüyor. Belçika geneline 4.5 milyon kutu iyot hapı dağıtılmış. 12 milyonluk Belçika’ya yetmeyecektir elbette. Maksatları bu değildi eminim. Yani iyotla uğraşacak zamanı, reaktörlerin veya diğer güvenlik ihtiyaçlarını halletmeleri gerekirdi. Hiçbir hükümet üzerinde böyle bir yükle seçime gitmek istemez elbette. “Tedbir bizden takdir Allah’tan” demiş olmalılar. Bu konu tartışılır elbette. Bu tür olaylar geliştiğinde hiçbir ülke ‘de halkla bilgi paylaşılmamıştır. Süreç güvenlik gerekçesiyle gizli tutulmuştur. Nükleeri devletler kullanmış olsa da; bedelini milletler ödemiştir.

Her neyse, hükümeti eleştirmek niyetinde değilim. Birazda iyot haplarının içeriğinden bahsetmek istiyorum. Bu nokta çok önemli. İyot hapları olası bir tehlike anında kullandığında insan vücudunda oluşabilecek zararları sınırlayıp, kanser gibi kalıcı hasarlara engel oluyor. Yani eğer nükleer bir tehdit oluşursa, herkesin elinin altında bulundurması gereken önemli bir hap durumunda. Bazı insanlarımız “yaf her şey Allah’tan” bize bir şey olmaz şeklinde paylaşımlarını gördüm. Bu işler şakaya gelmez. Herkesin alıp evinde bulundurması gerekiyor.
Bir diğer önemli konu ise, Belçika’da toplamda 2 santral var. Bu santrallere 7 tane reaktör bağlanmış durumda. Bu reaktörlerden bazıları arıza verdiği için çalıştırılmıyor. Yani fişini çekmişler. Yani bu konuda da eksiklikler giderilemiyormuş bu da ayrı bir vaka. Ayrıca, birkaç yıl önce de Hollanda’da benzer şekilde İyot hapları dağıtılmıştı. Üzerinden iki yıl geçti ve şükür hala korkulan olmadı. İnşallah Belçika’da da aynı durum yaşanır. Böyle bir tehlikeyi Belçika kaldıramaz. Önlemlerin alınmış olduğunu düşünüyorum açıkçası. Çok fazla bilgi kirliliği var. Bunlara takılmayalım. Çocuklarımızın psikolojisini bozmayalım bu konuda da çok fazla bir şey yazmadım, yazarsam roman olur. Bu çocukların psikolojisini ne hakla bozarsınız anlamış değilim? Gece-gündüz birbirinizi yiyiyorsunuz. Hala açsınız, gidip birde çocuklarınızın beynini yiyiyorsunuz. Yazıktır yaf. El insaf! Okulda arkadaşlarına söylüyor, onlarda arkadaşlarına. Bir sınıf el kadar çocuğun psikolojisini bozuyor, aynı zamanda da küçücük yaşlarıyla kendilerinin öleceklerini düşünmüyor anne-babalarını kaybedeceklerine üzülüyorlar.
Her neyse, uzun laf sahibine yüktür.
İnsan olana fazla söz hakaret gibidir.
Ne yaptığımıza dikkat ettiğimiz kadar,
Ne söylediğimize;
söylediklerimizin nerelere gideceğine de dikkat etmeliyiz. Ufak diye gördüğümüz birçok çocuk anne-babasından daha da akıllı olduğu bir dünyadayız. Her şeyi biliyor, duyuyor ve anlıyorlar. Felakete siz değil bırakın bir başkası vesile olsun.
Suat Bezeng
08-03-2018
Brüksel