-
BelçikaYazarlarımız

Belçikan’ın acı ama gerçekleri

Herkesin kendine göre sıkıntıları var. Her bireyin kendince duyguları, umutları var. Elini nereye atarsan at bir şekilde çıkmaza giriyorsun. İş dünyasından bahsetmek mümkün bile değil. Esnafın durumu açıkça ortada. Devletin verdiği ödenek yeterli gelmeyecekti. Nitekim herkesin aynı durumda olması, acı bir teselli oluyor.

Bugün itibariyle yaşadığımız Ülke Belçika’da günde ortalama 532,9 kişinin enfekte olduğunu belirtiliyor. Tabi bu rakamlar evlerinde acı içinde dayanamayanları temsil ediyor. Yani hastaneye gidip test yapanları. Test yapmayanlar bu istatistiklere yansımıyor. Durum tüm dünyada iyiye gitmiyor. Ancak kişi başına düşen hesaplarda dünyadan daha kötüye gittiğimizi görebiliyoruz. Komplo teorilerine itibar edenler veya her şeyi ben bilirim diyenler kendi milletini taşlıyor.

Esnafı taşıyor,
Sanatçıyı taşlıyor,
Siyasetçisini taşlıyor.
Kültürel Faaliyetlerimizi ve gönüllülerini taşlıyor.

Bu taşların bize fırlatıldığını söylemek gerekir. Yaşadığı ülkenin dilini Bilmeyen binlerce kişiye bilgi aktarmak, doğru bildiğimizi söylemek davulun sesi gibi uzaktan hoş geliyor olsa gerek. Elbette kimine göre.. Gerçeklere gözlerini kapayanlarda yine bizleriz. Biliriz, görürüz ancak işimize geleni söyleriz. Siyasetçisi de, sanatçısı da, zurnacısı da aynı durumda. Evvela zararı kendimize verdiğimizi görmemiz gerekiyor. Görüş farklılıklarının tavan yaptığı bir toplum haline geldiğimiz ortadadır. Böyle zamanlarda herkesin sakin kalması, sağlıklı düşünmesi gerekirdi. Türkçe yazmak yeterli değil, Türkçe okumak, okuduğunu da anlamak gerekir. Millet olacaksak yolu budur.

Ayrıca okulların açılma mevzusu geçen denemelerde beklenilenleri karşılamamıştı. Önümüzde bir ay var ve virüs bu hızda yayılmaya devam ederse süreçte büyük sıkıntılar yaşanacak. Vakalar hızla artıyor dedik ve üzerine birkaç ekleme daha yapalım. Hükümet kısıtlama sürecini ağırdan alıyor. Eğer önü kesilmezse kısa zamanda ülkenin büyük kısmı bu virüsten etkilenecektir. Bu süreç kısıtlamalar ile yavaşladı. İyide gidildi ancak erken pes edildi. Ekonomi baskın geldi, baskılar galip geldi. Millet ise mağlup oldu. Kırıldık, öyleki nüfus orantılı hesaplandığında dünyada en fazla insanı kurban vermiş ilk ülkeyiz. Bu bir tesadüf değildir. Bilim dünyası her ne kadar bu süreçte birbirine girmiş olsa da birçok konuda açık ve net konuşuyor. Aynı şeyleri söylüyor. Maskenin faydası var. Sosyal Mesafe önemli. Bulunduğumuz ortamı havalandıran. Gerekirse tüm iş yerlerini kapatın ve tüm riskleri sıfıra indirin. Temiz kalın, hijyene dikkat edin diyor. Bunları yapmazsanız virüsü alır, taşır, başkasına da bulaştırırsınız diyor. Açık ve net.

Belçika kısıtlamaları geç başlattı, erken bitirdi. Bunu en azından en fazla kayıp veren ülkenin kabul etmesi gerekir. Toplum yeteri kadar bilgilendirilmiyor. Her yazdığımızı bir köşede elindeki Kruvasan’ı kahve ile pekiştirenlerde bu milleti bilgilendirmek adına hiçbir şey yapmadı. Toplumu bilgilendirmesi gerekenler kafasını kuma gömerek ortalıktan kayboldu. Uzun lafın kısası, vakalar artmaya devam edecek. Tahminim eğer aşı gerçek anlamda üretilmezse, çok fazla ekonomi buna dayanamayacaktır. Ya ölenlere razı olacaklar yada ekonomiyi feda edecekler. Bana sorarsanız, Ekonomi baskın geldiğince insan ölmeye devam edecek. Bu virüs herkesi yoklayacak. Bu yüzden tedbirsizlik ederseniz bir bedeli olduğunu unutmayın.

Devlet parasına bakar.
Menfaatine bakar.
İnsanında, kendine bakması elzemdir.

Suat Bezeng

Suat BEZENG

Aktif Haber Belçika Genel Yayın Yönetmeni
Başa dön tuşu