-
Uncategorized

Darbe Davalarıyla İlgili İddialara Cevap

Darbe teşebbüslerini yargılayan mahkemelere yönelik itibarsızlaştırma çabalarının sürdüğünü ifade eden Sabah’tan Nazlı Ilıcak, köşesine taşıdığı terör örgütü ve darbe davaları ile ilgili iddiaları açık ve net bir şekilde cevapladı.

İşte Ilıcak’ın analizi:

Darbe teşebbüslerini yargılayan mahkemeleri itibarsızlaştırma çabaları sürüyor. Bunun için, yargıçların Özel Yetkili Mahkemeler’de görev yaptıkları hatırlatılıyor. “AKP’nin hâkimleri” oldukları vurgulanıyor. Oysa Özel Yetkili Mahkemeler, sadece yargılama usulü açısından farklılık arz ediyor. (Meselâ, davalara adli tatilde de bakabiliyorlar. Sanık ve avukatının savunma süresini -hakkın özünü zedelememek şartıyla-kısıtlayabiliyorlar. Mahkeme düzenini bozan sanık ve
avukatını duruşma salonundan çıkartabiliyor, kolluk gücünden, şüpheliyi
belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulundurmasını isteyebiliyorlar.) Atamalarda Özel Yetkili hâkim ve savcılar aynı kurallara tâbi. Zaten, belirli bir kıdeme sahip ağır ceza hâkimleri ve savcıları bu mahkemelerde görevlendiriliyordu.

Ayrıca, Ergenekoncu anlayış “Özel Yetkili Mahkemeler, DGM’nin devamı” dese de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu görüşte değil. Zaten AİHM, DGM’ye, içinde asker hâkim bulundurduğu için karşıydı. Hiçbir zaman, kendisine intikal eden başvurularda, ÖYM’lerin varlığını İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı görmedi.

Bir başka iddia da, tahliye veren hâkimlerin görevden alınıp, yerlerine AK Parti
görüşünü benimseyenlerin atandığı yolunda.
Kritik davalardan örnekler vereyim:
 Balyoz hâkimi Zafer Başkurt’un 10. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığından alınması
(Aralık 2010) iktidar operasyonu gibi gösterildi. Oysa Başkurt’un Gebze
Mahkemesi’ne gönderilmesini, HSYK oybirliğiyle onaylamıştı. Eski HSYK’da olup da yenisinde de yer alan Ali Suat Ertosun da karara katılmıştı. Bu nakil,
uyuşturucu kaçakçılarıyla irtibat iddiası sebebiyle gerçekleşmişti.

Bir başka örnek Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı
Köksal Şengün. Şengün hakkındaki iddiaları, 15. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Cihan Kansız’ın iddianamesinden okuyalım: Avukat Tülay Bekâr, Batı Trakya
Dergisi Haber Müdürü, Veli Küçük aynı derginin Yayın Kurulu Başkanı; Kemal
Kerinçsiz ise derginin hukuk müşaviri. Bekâr, Köksal Şengün’ü yönlendiriyor,
istifa etmesini, sonra da bir basın açıklaması yapmasını istiyor; “Yer yerinden
oynasın” diyor. Onu, Seyfi Oktay’la da buluşturuyor. HSYK, Şengün hakkında
soruşturma başlattı. Sonuçta aldığı disiplin cezası sebebiyle Bolu’ya atandı (13
Temmuz 2011).

Aynı mahkemenin bugün başkanlığını yapan Hasan Hüseyin Özese,
Ergenekon davasının başladığı ilk günden itibaren mahkemenin üyesiydi. Onu, eski HSYK görevlendirmişti. Sonradan kıdemli olduğu için mahkeme başkanlığına
getirildi.

Balyoz’da peş peşe tahliye kararı veren Oktay Kuban’ın da Eskişehir’e atanması,
siyasi müdahale olduğu iddialarına yol açmıştı. Halbuki evvelce verdiği bir
dilekçenin işleme konulması neticesinde, Eskişehir’e tayini yapılmıştı.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama siz gene “12 Eylül’de bile böyle bir
yargılama yapılmamıştı” demeye devam edin. İnanmaya hazır olan zihinleri
çelebilirsiniz.

Editör

Aktif Haber Belçika (www.aktif.be) Aktif Media öncülüğünde 2012 yılında, Türkçe ve Türk Kültürüne katkı sağlamak amacıyla Belçika'nın Başkenti Brüksel'de kurulmuştur. Tecrübe yıllarının ardından bugün yayın kuruluşumuz, Belçika'nın yanı sıra Avrupa'da yaşayan milyonlarca vatandaşımıza her ay yayınlarını ulaştırarak, gündemi takip ediyor.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu