DÜNYADA OLUP BİTENLER KİMİN UMURUNDA

Zorluk içerisinde olan binlerce insanı Filistin’de yalnız bırakmak hangi dinin kitabında yazıyor? Bu insanlara Müslümanlar diye sahip çıkılsın istemiyoruz artık!. İnsan diye nitelendirip öyle sahip çıkılsın, binlerce insanın ölümüne neden olan Siyonist güçlerin hızlandırılmış çözümlerle durdurulması gerekiyor.
Bu insanlık dramına başta Amerikan Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün Arap ülkeleri sessiz kalmış durumda. Birlik beraberlik içerisinde olamayan ve her zaman ya iç savaş ya da dıştan gelen bir saldırıyla binlerce Müslümanın ölmesine göz yumanlar, insanların ölmesiyle zevk damarları kabaranlar bir gün bu zalimliğin bedelini ödeyeceklerdir. İsrail yıllardır toprağını sürdüğü yetmiyormuş gibi Filistinlilerin canlarını da acımasızca almaya devam ediyor, hem de bütün dünyanın gözü önünde ve ahkâm keserek yapıyor. 1945’te kurulan ve dünya barışı, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak adına çalışmalarına başlayan Birleşmiş Milletler(BM) kendini “adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş” olarak tanımlamaktadır.
Uluslararası İlişkilerde, kuvvet kullanılmasını ilk olarak evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma Birleşmiş Milletler Antlaşması’dır. Kendini dünyada barış güvercini ilan eden bu örgüt; kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle üyeliği kaldırılan Vatikan ve değiştirilen Çin Halk Cumhuriyeti son katılan üye Güney Sudan dâhil 193’e ulaşmış durumda. Bu örgütün ana merkezi yönetimi New York’ta bulunan genel merkezinden yürütülür ve üye ülkelerle her yıl düzenli olarak yapılan toplantılar yine bu genel merkezde gerçekleştirilir. Buna rağmen sadece bazı konuları kınayan Birleşmiş Milletler ’in amacının saptığı ve ölen insanların umurlarında olmadığını İsrail’in saldırılarının etkisinden anlamak mümkündür. Dünyaya “adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş ’un bu yapılan katliama sessiz kalması da aslında oynanan oyunda ne kadar yalnız ilerlediğimizin açıkça ispatıdır.
Bugün hayvanlara en ufak bir işkence yapıldığında bütün dünya ayaklanıp yapılan caniliği kınıyorken, ölen binlerce insan için kimsenin sesi çıkmadı. Binlerce çocuk, genç, anne-baba geleceklerini menfaatleri için canice öldüren İsrail’e verdiler. Şehadet şerbetini içtiler, şehit oldular. Onlar ölmedi, onlar bizler nefes aldıkça yüreğimize yaşayacak olan ve hiç ölmeyecek olan insanlardı.
Dünya’da her zaman büyükler mahfedir bedeli çocuklara öderler. Her zaman durum bundan ibarettir. Çünkü çocuklar masumdur, güçsüzdür. Yapmayın diyemezler, neden yaptın diyemezler ve susarlar. Masum bakışlarıyla büyükleri izlerler. Bazıları izlerken ölür, bazıları kaçarken, bazıları ise oynarken. Oysaki çocuklar bizlere geleceği gösteriyor masum bakışlarıyla. Menfaati doğrultusunda bunları görmemezden gelip küçücük ve masum olan zavallı çocukların canına kastediliyor. Caniliği kendine yakıştırıp binlerce insanın kanını akıttılar. Bu katliamlara da Müslüman âlemleri hepsi susarak cevap verdiler. Bizler sustukça daha binlerce kardeşimizin kanına göz dikmiş durumdalar. Zulüm gören çocuklar vardı Irak’ta, Amerika’ya verdiler görecekleri güzel günleri. Canları Amerikan askerlerinin attığı bombalar ve mermiler ile alınmış.
Bakışları güzel fakat küçücük yüreklerinde biriken acıyı haykıran binlerce çocuk vardı Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de! Göremediğimiz binlercesi çocuk ve büyüklerinin üzerlerine bıraktığı bedeli ödemeye çalışıyor.
Savaşta ölen binlerce çocuğu birçok kişi uzaktan izledi. Sanki orada ölenler insan değilmiş gibi. İşte oradaki çocuklar bizlerin gözleri önünde öldüler. Birçoğu toprak altında birçoğu açlık savaşı veriyor. Genel olarak bakıldığı zaman görüyoruz ki, insanların milyonlarcası savaşlar yüzünden can verdi. Bu savaşların genel amaçları ise daha da büyümek için milyonlarca insan öldürüldü. İsrail ve Amerika gibi gözü petrolde olan ülkelerin sayısında artışların olduğunu görebiliyoruz.
İsrail’in Filistin’den çaldığı topraklarla kurduğu imparatorlukla daha da büyümeye çalışıyor. Bu çalışma doğrultusunda İsrail, “Büyük İsrail İmparatorluğu’nun temellerini oluşturmuş” ve dünyanın gözleri önünde on binlerce insanın canını almaya devam ediyor. Bu vahşete bütün Arap ülkeleri sessiz kaldı. Arap ülkelerinin yanı sıra birçok Müslüman ülkelerinden bile bir tepki alamadık. Günlerce süren bombardımanlar yerini bir yenisine bırakırken, bu savaşları acımasızca imzalayanlarda sıcacık evlerinde keyif kahvesini yudumladı. Müslümanların ölmesi bazılarının işine geldiği gibi, öncesinde tepki gösteren Barack Obama, son saldırılarda teselli dağıtmaya başladı. Tabi orada ölenler ne annesiydi nede babası! Ne gerek var ki Müslümanların öldürülmesine karşı çıksın. Suriye’de olduğu gibi! Mısır’da olduğu gibi ne gereği var ki! Hitler döneminden bu yana İsrail’in canileşmiş ve içi nefretle dolu bir toplum haline gelmesi son derece korkutucu olmuştur.
Bu kin ve nefretle birleşen zenginliği de kullanarak insanların canlarının kıymeti kalmadığı gibi Filistin’le başlayan toprak büyütme çalışmalarına, Filistin’den sonra bir başka ülkenin de toprakları için operasyonlar düzenleyecek. Bunu anlayamayan Arap ülkeleri, bugün Filistin’de olanların yarın kendi ülkelerinde olabileceğini düşünemiyorlar. Mısır’da ölen binlerce insan boşa ölmedi! Suriye’de Esat boşa öldürmedi o kadar insanı! Irak’ı boşa bırakıp gitmedi Amerika! Binlerce Müslüman kanı akıttılar, bunların hepsi işbirlikçilerin düzenlediği tezgâhtan öte bir şey değildi.
Peki, bu olup bitenler hiç mi Arap ülkelerinin dikkatimi çekemedi. – Yoksa koca Arap ülkelerinin birlikleri İsrail’e karşı duramaz diye mi korkuyorlar. – Arap ülkeleri birlik olup, asırlardır atalarının yaşadığı topraklardan İsrail’i püskürtemezler mi? Tarihin tozlu sayfalarına baktığımız zaman, defalarca Araplar İsrail’e karşı durmuşlar ve her seferinde toprak kaybederek zarara uğramışlardır. Tarih böyle söylüyor. Petrollerini ABD’ye satan Şeyh’ler Amerikan dolarlarını nerede erittiğine dair net bir bilgi bulunamıyor. İsrail dünya genelinde 23. Sırada askeri güce sahip bir ülke, aslında bana dokunmayan yılan iki milyon yaşasın felsefesiyle yaklaşımlarla toplanıp gövde gösterisi yapılıyor. Bunun dışında Filistin’e yararı olacak hiçbir girişimde yer almadılar.
Siz değerli okurlarımı yormamak adına, bu makalemi bölümlere ayırarak devam ettireceğim. Şuanda okuduğunuz 1. Bölümün devamı yakın bir zamanda sizlerde paylaşacağım.