Hasta Bina Sendromu
Gözde sulanma, göğüste daralma, yorgunluk gibi sorunlar yaşıyor musunuz? Hasta bina sendromu na yakalanmış olabilirsiniz!
Hasta bina sendromu adı verilen modern çağın yeni hastalığı, binaların hastalanması sonucu insanlarda meydana gelen sağlık sorunlarını ortaya koyuyor. Eğer işyerinde gözde sulanma, göğüste daralma, yorgunluk gibi sorunlar yaşıyorsanız ve binadan çıktıktan sonra bu sorunlar ortadan kalkıyorsa siz de hasta bina sendromuna yakalanmış olabilirsiniz.
Dünya Sağlık Örgütü nün (DSÖ) raporlarına göre; günümüz insanı zamanının ortalama yüzde 70 ini iş, yüzde 20 sini ev ortamında olmak üzere yaklaşık yüzde 90 ını kapalı mekânlarda geçiriyor. Özyaral ve Keskin kitapta, “Hasta bina sendromunu bazı binalarda yaşama veya çalışmayla geçici olarak ortaya çıkan bir dizi mukozal, derideki bazı semptomlar ve genel semptomlarda içermektedir” diyor.
Çalışanların ve işçilerin semptomatik olarak hastalandıkları belirtilerek, sorunun kaynağının ya da sağlık sorunlarına neden olan binanın kendisi ya da burada verilen hizmetler olduğuna dikkat çekiliyor.
Hasta bina sendromu yaşayan kişilerde meydana gelen semptomlar ise aşırı yorgunluk, göğüs sıkışması ve diğer bazı semptomlar olarak dört ayrı kategoriye ayrılıyor. Bular deri, gözler, burun ve boğazda kuruluk, gözde sulanma veya burunda akıntı, göğüste daralma, tıkanıklık, sıkışma hissi ve devamlı yorgunluk hissi, baş ağrısı ya da keyifsizlik olarak çeşitlenebiliyor. Kişi binayı terk ettiğinde, semptomlar ortadan kalkıyor. Bu durum hastalığın bina ile olan ilişkisinin doğrudan göstergesi oluyor.
SENDROMUN SEBEPLERİ:
– Binaların havalandırılma şekli ve sistemi
– Hava kaynaklı kirleticiler
– İş stresi
– Binaları saran mikroorganizmalar
GÖRÜLME SIKLIĞIYLA İLGİLİ FAKTÖRLER:
– Kişisel faktörler (Cinsiyetinin kadın olması, bina hiyerarşisinde daha sıradan işçi konumunda olmak)
– Bireysel faktörler (Kağıt tozu, sigara dumanı, ofis tozu, bilgisayarların daha fazla kullanılması)
KURTULMAK İÇİN NE YAPMALI?
– Kirlilik nedenlerinin ortadan kaldırılması
– Havalandırmanın güçlendirilmesi
– Havanın temizliği, solunan havanın kalitesinin artırılması
– Sürekli eğitimin sağlanması
– Ortamda bulunan bireylerle iletişimin geliştirilmesi