-
Belçika

Hesabımıza geldiğinde konuşacaksak; boşa yorulduğumuzu bilelim.

Kişi değerleriyle hayatını şekillendirmelidir. Sırf gündemde kalabilmek için, sırf ciddiye alınmak için çeşitli suretlere bürünenlerin aciz halinden sürekli haberdar olmak, rezilliklerini görmek bizlere de maalesef ıstırap veriyor.

Evvelce önce de söylemiştim. Belçika’da STK’lar, dernekler, federasyonlar kurmuş olmamız veya birden fazla siyasetçi, doktor, avukat çıkartmış olmamız bu ülkeye entegre olduğumuzu göstermez. Önce ki nesillerin yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak bu görevin asıl mirasçıları olduğunu görmemiz gerekiyor. Yığınla insanın oluşturduğu kuruluşların asıl amacının millete hizmet olmadığı vahim bir gerçek. Daha çok para kazanmak adına öz evlatlarının dahi geleceğini yok eden bu insanları tespit edip ayak altından çekmek için neyi bekliyoruz? Ayrıca terörist dahi olsa “şahsi düşüncesi, ben kişiliğiyle ilgileniyorum, efendi biri!” şeklinde tabirlerle sindirilmeye çalışılıyor.

Belçika Türk toplumu olarak birleştiriciliğimiz zayıflatılıyor. Türkiye parti temsilciliklerinin Avrupa’da yapılanması da bunun en belirgin detaylarından biridir. Cemaatlerin böldüğü, spor takımlarının parçaladığı bir toplumun siyasi görüşlere bölünmesi asıl sorunları çözemeyeceğimiz bir duruma getirdi. Sosyal medya’nında bu konuda desteği çok büyük. Özellikle siyasi görüşlerin sosyal medyada çok kısa bir süre de kavgaya akabinde fiziksel savaşa dönmesine olanak tanıyor. Belçika sorunlarını tamamen bir köşeye bırakmış gelecek endişesinin dışına çıkmış Türkiye’yi ve siyasetini konuşuyor, anlaşamadığımız noktalarda tartışıyor kısa sürede de küfürleşiyoruz. Partizanlığın dışında tavırlar sergileniyor bunu da ayrıca belirtmek gerekiyor. Elbette ülkemizin menfaatlerini düşünmeliyiz bu yüzdendir ki Avrupalı Türklere oy kullanma hakkı tanındı. Bize düşen seçim dönemlerinde Avrupalıları ürkütmeden tercihimizi kullanmaktır.

Türk milletine yakışır tavırlar sergilemeli, bunu gerçek anlamda Avrupalılara da hissettirmeliyiz. Türk toplumunu yüzyıllar boyunca sevmiş, gıkta ile bakmış bir topluma yanlış örnekler çıkartıyor olduğumuzu da ayrıca unutmayalım. Türk milleti ayağını bastığı her karış toprağa adaleti, barışı, sevgiyi, saygıyı görmüştür. Dolayısıyla daha fazla geciktirmeden yaşadığımız ülkeye yönümüzü çevirmek zorundayız, 50 küsur yılı geri de bıraktık artık “misafir işçi” değiliz bu nedenle sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.

Hesabımıza geldiğinde konuşacaksak; boşa yorulduğumuzu bilelim öyle değil mi?

Suat Bezeng/Pazar yazısı
22-10-2017/Pazar

Editör

Aktif Haber Belçika (www.aktif.be) Aktif Media öncülüğünde 2012 yılında, Türkçe ve Türk Kültürüne katkı sağlamak amacıyla Belçika'nın Başkenti Brüksel'de kurulmuştur. Tecrübe yıllarının ardından bugün yayın kuruluşumuz, Belçika'nın yanı sıra Avrupa'da yaşayan milyonlarca vatandaşımıza her ay yayınlarını ulaştırarak, gündemi takip ediyor.
Başa dön tuşu