Suat Bezeng ve Rahmi Gürsever ’in sorularını cevaplayan Erol Gürsever(Dernek Başkanı) İrfan Naç (2. Başkan) Namur Türk Kültür ve İslam Derneği’nde Derneği ve Namurlu Türkleri konuştuk. Türklerin fazla yaşamadığı fakat sıcacık bir şehir olan Namur ’de bulunan tek Türk Derneği olan ve uzun yıllardır özveri ile devam ettirilen çalışmalar hayla devam ediyor.
Suat Bezeng: Erol Bey Namur Türk Kültür ve İslam derneği çok köklü bir dernek, bizlere derneği anlatır mısınız? Ne gibi zorluklar yaşadınız? Yasal olarak bir engelle karşılaştınız mı?
Erol Gürsever: Derneğimiz 1976’da babalarımız tarafından kuruldu. İlk gelen kuşaktaki büyüklerimizden bizlere miras kaldı. O dönemlerde yabancılar için dernek kurmak şimdiye göre daha kolaydı. O zamanlarda bir zorluk yaşadıklarını pek zannetmiyorum aslında. Belediyeler ’de çok bizlere yardımcı oldu mesela. Daha önceki kaldığımız yerde yani derneğimizin daha önceki faaliyet gösterdiği yeri bizlere belediye ücret talep etmeden vermişti.
Biz sadece elektrik ve gaz ücreti ödüyorduk, birde tamir onarım masraflarını karşılıyorduk, fakat yeni yerimize geçince şehir merkezi olduğu için belediye pek sıcak bakmadı bu işe, civardaki yaşayanlar istemiyorlardı camii açılmasını. Ben ilk başkanlık yaptığım dönemlerin sonunda 1989-1995 yılları arasında ilk müracaatı yapmıştım fakat kabul edilmedi ve bir süre askıya alınmak durumunda kaldık. Halk cami yapılmasın diye imza toplayıp belediyeye vermişti.
Bizden sonra gelen abilerimiz sağ olsunlar iyi veya kötü bi
r proje alabildiler cami için. Ondan sonra inşaata başladılar ve yanlış hatırlamıyorsam 2 sene gibi bir süre inşaat devam etti.
Sonrasında inşaatı yapan firma iflas etti ve o iflastan sonra dernek büyük bir maddi sıkıntıya girdi. Genel kurula gidildi, abimiz yani bizden önceki başkan halkın güvenini kaybetti ve halkta bizleri istedi. Siz varken biz mi yapacağız diye yönetime geçmemizi istediler. Nasip bizeymiş ve 5 senedir biz elimizden geleni yapıyoruz ve Allah kısmet ettikçe hizmete devam edeceğiz, arkadaşlarımızla beraber bizler bu işi kutsal bir görev olarak bildik.
Rahmi Gürsever: İrfan Bey, Namur ‘de Türkler olarak ilk camii nerede kuruldu? Nerelerde namaz kılardı Türkler biraz bunlardan bahseder misiniz?
İrfan Naç: Derneğin başkan yardımcısı olarak yaklaşık 5 senedir görev almaktayım, ilk başlangıçta o zamanlar bayağı bir sıkıntımız vardı. Yerimizde yoktu. O arada cemaat toplanırdı ve şahısların evlerinde namaz kılarlardı. İnsanlarımız gönüllü olurdu bu konularda. Bazı zamanlar Kiliselerde kılınırdı. Okullarda kılınırdı, o zamanlar çok zordu ve gurbetçilerde çok zorluk çekerlerdi, çünkü dil yoktu, sonra belediyeden baya yardım almıştık ve yol göstermişlerdi. Şimdi şükürler olsun insanlar kendini geliştirdi.
Olgunlaştı, buraya da alışmış oldu. Yeni nesillerde Fransızcayı baya iyi konuşmaya başladılar, yarım asır geçti ve şükürler olsun şimdi yavaş yavaş işlerimizi yapmaya çalıştık ve şu güzel camiimizi ’de inşa ettik şükürler olsun.
Suat Bezeng: Erol Bey, eski cami nasıldı peki, burayı ne zaman aldınız?
Erol Gürsever: Daha önceki camimiz daha güzeldi. Mevki olarak ta çok güzeldi, şehrin tam ortasındaydık. Önünde yaklaşık 500-600 araçlık park alanı vardı. Büyük bir firma belediye ile anlaşıp satın aldılar bizleri de çıkarttılar, hatta kovdular da diye biliriz. Burayı bizler 1992 yılında aldık, o zamanlar benim dernekte ilk başkanlık yaptığım dönemdi. 3 sene boyunca beklettik inşaatı, bize eski yerimizden çıkış gelince buraya taşındık. Binayı Namurlu vatandaşlarımızın desteği ile aldık. İlk başkanlığı devraldığım dönemlerde çok sıkıntılar çektik. Faturaları bile ödeyemediğimiz dönemlerden geçtik ama Allah arkadaşlarımızdan razı olsun, onların desteği ile derneğin borçlarını kapattık ve.
DEVAMI AKTİF NAMUR DERGİSİNDE!
