Belçika’nın göbeğinde PKK yandaşları tarafından kurulan çadırın bugün üçüncü ve son günüydü. Nihayet çadıra verilen süre doldu ve çadır kaldırıldı.
Çadır kalktı kalmasına ancak çadırdan çok çadırı kimin kaldırdığı sorunu patlak verdi. Ardı ardına gelen ben kaldırttım açıklamaları Türk toplumu arasında gerilimi ikiye katladı. İşin aslına inince çadırı kimsenin kaldırtmadığı, verilen sürenin dolmasıyla kendilerinin kaldırdığını görmek mümkün ancak neden Türk vekiller ben kaldırttım yarışına girdi? Burada kendimize sorular yönelterek cevaplayabiliriz.
PKK’lılara verilen üç günlük sürenin ardından lisansın bitmişliği nedeniyle bugün PKK yandaşları tarafından kaldırılan çadırı ben kaldırdım diyen Türk siyasetçilerin neden böyle bir şey yapma gereği duyduklarını ifşa edelim.
PKK çadırına izini veren Brüksel Merkez Belediye başkanı Yvan Mayeur’in Parti Sosyalist (PS) olması aynı partiden aday olan ve hatta seçilen Türk siyasetçileri rahatsız etti.
Çünkü bu toplum bunun hesabını sorar. Bunu çok iyi bilen Türk vekiller, ardı ardına açıklamalar yaparak çadırı kaldırdıklarını söylediler, aksi halde “Ermeni Soykırımı” konusunda olduğu gibi köşeye sıkışacaklar ve işin içinden çıkamayıp Türk toplumu tarafından baskı ve dışlanmaya maruz kalacaklardı.
Brüksel Merkez belediye başkanı Yvan Mayeur PKK yandaşlarına üç günlük izin verirken bunları düşünerek müsaade etti elbette. Yvan Mayeur başına gelecekleri önceden kestirmiş ve Türk vekiller istemeden de olsa parti başkanına bu rahatsızlığını söyleyecek ve Türk vekilleri rahatsız etmeden bu olayın çözülmesini isteyecekti.
Yvan Mayeur bunlara ihtiyaç bırakmadan üç günlük PKK yandaşlarına propaganda yaptırdı ve istediklerini fazlasıyla verdi. Türk vekillerine de bu işi temizledim pirimi vermiş olmalı ki çadır kalkmış olmasına rağmen hala ben kaldırdım açıklamaları geliyor.
Yvan Mayeur’un Parti sosyalistli olmasından dolayı sıkıntıya düşen Türk vekiller ise partisi tarafından dışlanmamak adına sessiz ve nazikçe hareket ediyor. Türkçe yayın yapan gazetelere açıklamalarda bulunuyor. Çıkıp ta Belçika gazetelerine, televizyonlarına, radyolarına “Biz Türk milletinin temsilcileriyiz, hiç kimse PKK’ya propaganda yaptıramaz, burası muz cumhuriyeti değil” diyemiyorlar.