-
Uncategorized

‘Polis Haftası’nda İçeriden Bir Mektup!

Partilerinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan ve Anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu, polislerin büyük fedakarlıklarla görevlerini yaptığına dikkat çekerek, Polis Teşkilatının 168. yıldönümünü kutladı.

Erdoğan, “Polis Teşkilatımızın kuruluşunun 168. yıldönümünü yarın kutluyoruz. Ve canlarını, her şeyini feda etmeye hazır olan Polis Teşkilatımızın tavandan tabana tüm mensuplarını aileleriyle beraber kutluyorum. Onların da verdikleri bu mücadelede Rabbim yardımcıları olsun diyorum.” derken; Kılıçdaroğlu da, “En sorunlu alanlardan biri polislik. 24 saat görev yapıyorlar. Bizlerin rahat rahat dolaşmamız için.” şeklinde konuştu.

Polis haftası sebebiyle Emniyet mensuplarının sorunlarını köşesine taşıyan Bugün’den Aykut Işıklar da yazısında, bir polisin mektubuna yer verdi. Mektupta, polislerin mesai saatlerindeki problemlere dikkat çekilerek, özlük haklarında yapılması gereken düzenlemeler sıralandı.

İşte Işıklar’ın analizi ve o mektup:

Polis Haftası ve intihar eden polisler!..

Türk Polis Teşkilatı’nın 168. kuruluş yıl dönümü kutlama etkinlikleri 3 Nisan’da başladı. Buna kısaca Polis Haftası deniliyor. Olayı en güzel anlatan deyim bu..

Polis Haftası’na resim sergilerinin açılışıyla start verildi. İkinci gün şehitlik ziyareti, kurban kesimi, Eyüp Sultan Camii’ndeki mevlitle devam edildi. Akşam şehit ailelerine yemek verildi. Hepsi hüzün dolu törenlerdi. Gözyaşları sel gibi aktı.

Cuma günü polisler, vali ve müdürlerini makamında ziyaret ederek bayramlaştı. Dünse Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde sadece futbol vardı. Çünkü ünlüler karmasıyla polislerin futbol maçı artık geleneksel hale geldi. Kıran kırana geçiyor. Tabii birimler arası maçlar da sanki Galatasaray-Fenerbahçe maçı gibi… Yarın Taksim Meydanı’ndaki Atatürk anıtına çelenk konulacak, akşam da Tozkoparan Polisevi’nde resepsiyon var.

Polislik sıradan memurluk değil

Bu haftanın iki büyük özelliği var. Birincisi polislere görevlerinin ne kadar önemli olduğunu üzerine basa basa hatırlatıyor. Sıradan bir memurluk değil polislik, vatan görevi gibi…

Eline tabancayı, tüfeği, bombayı alan hasta ruhların karşısına ancak polisler ve askerler dikilir. Millet olarak büyük bir bölümümüz polise minnet duyuyoruz.

Onların cesur yüreği sayesinde çocuklarımız okuluna gidip geliyor, biz kimseden korkmadan yaşıyoruz. Tabii bazı kişiler için kazın ayağı öyle değil. Tapulu şahıs malına girmek, devletin yasalarına karşı çıkmak istiyorlar.

Mahkemelerin, Mimarlar Odası’nın, Anıtlar Kurulu’nun yapması gereken işleri, üç beş macerapereste (sanatçı, entel dantele) zorbalıkla yaptırmaya kalkıyorlar. Eee sonra da ister istemez biber gazıyla tanışıyorlar. Biber gazını bahane edip, polis düşmanlığını yayanları her yerde görüyorum. Ama başları belaya girince de koşa koşa polise gidiyorlar.

Peki bu kadar zor görevi olan polis ne kadar mutlu? Emeğinin karşılığını alıyor mu? 168. kuruluş gününde ismini açıklamayan bir arkadaşlarının gönderdiği mektup her şeyi açıkça anlatıyor. Ben de madem polis kardeşlerin bayramını kutluyorum, onlara en güzel hediye, ‘sorunlarını Ankara’ya duyurmak olur’ diye düşündüm. Şu sıralar çok büyük şansları var.

63 yıllık kısa hayatımda tanıdığım en değerli İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler, İçişleri Bakanı… Polis kökenli değildi ama polisi çok iyi tanıyan bir İçişleri Bakanı… Polis örgütünde beklenen ve istenen reformları çıkaracağına eminim. Gelen mektubun kelimesine dokunmadım. Polis olmak isteyen gençlere de ders olsun…

Kıymetli yazar…

Şu günlerde birçok polisin 12-24 adı verilen ve bayram, hafta sonu, resmi tatil olmadan haftada en az 60 saat çalıştığı, 60 saat üzerine bir de maç, konferans gibi yerlere görevli olarak gittiğini, kendinden ve ailesinden birçok konuda fedakârlıkta bulunan polisin ister ayda 240 saat ister 340 saat çalışsın aynı ücreti aldığını bilmenizi isteriz.

Son dönemde polisin özlük haklarıyla alakalı medyada çıkan haberlerle ters orantılı olarak birçok polis halen haftada en az 60 saat mesai yapmakta, devlet memurları hafta sonu ve dini-milli bayramlarda izinli sayılırken polis bu zaman dilimlerinde daha çok çalışmakta, mevcut yıllık 20 günlük iznini alırken dahi personel yetersizliği sebebiyle sıkıntılar yaşamakta, memleketinde çalışması zaten yasak olan polisler özellikle şark görevlerini icra ederken yıllar boyu ana baba hasretiyle bayramlarını boynu bükük geçirmektedirler.

Her 10 Nisan yaklaştığında basına yansıyan polise zam haberleri sayesinde milletimiz polisleri milyarder zannetmekte, bu haberlerin birçoğu asılsız olduğu gibi polisin ana talebi; zam değil insani ve hakkaniyetli çalışma şartları ve çoluk çocuğuyla ilgilenebileceği istirahat dilimidir. Gece 13 saat mesai yapan bir polis memurunun sabah 08.00’de devrettiği gece mesaisinden sonra aynı gün 4 saat sonra saat 12’de tekrar maç ya da konferans görevine geldiğini artık birileri duymalı, polisin de insan olduğunu ve bu çalışma düzeninden dolayı normal bir insana göre 17 yıl az yaşadığını ve her 15 günde bir polisin çalışma şartlarının ağırlığı gibi sebeplerle intihar ettiğini görmelidir. Yaklaşık 250 bin çalışanıyla gece gündüz bayram seyran demeden vatanın ve milletin güvenliği için canını dişine takan polisin özlük haklarında hakkaniyet gözetilerek düzenleme yapılması 10 Nisan’da tek temennimizdir.
Saygılarımızla…

Editör

Aktif Haber Belçika (www.aktif.be) Aktif Media öncülüğünde 2012 yılında, Türkçe ve Türk Kültürüne katkı sağlamak amacıyla Belçika'nın Başkenti Brüksel'de kurulmuştur. Tecrübe yıllarının ardından bugün yayın kuruluşumuz, Belçika'nın yanı sıra Avrupa'da yaşayan milyonlarca vatandaşımıza her ay yayınlarını ulaştırarak, gündemi takip ediyor.

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu