Sedat Peker: Melek de Değilim Hanibal da
Sitenin suç unsuru taşımadığını savunan Peker, sitede Türkçe, Rusça,Arapça ve İngilizce olmak üzere 4 dilde Kuranı Kerim yayını yaptıklarını da dile getirdi. Bu internet sitesinde Ak Parti ve hükümetin yanında milliyetçi muhafazar kesim hakkında da dahi aleyhe haber bulunmadığını anlatan Peker “Bu internet sitesinin açılış davetine dava sanıklarından 3 kişi katıldığı için ‘Ergenekon terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddia ediliyor. Açılışa spor camiasından 200 kişi katıldı. O zaman beni federasyon başkanı yapmaları gerekirdi. 500 tane işadamı katıldı. Kimse beni TÜSİAD’a, MÜSİAD’a başkan yapmadı. Sanatçılar katıldığı için de sanatçı olmadım. Davada 2-3 sanık açılışa katıldı diye ne ben sanık olabilirim, ne de öztürkler sitesi örgüt amacına hizmet etmek için kuruldu. Ben normalden çok günahları olan bir insanım. Meleğim uçuyorum” diye de bir iddiam olmadı” dedi.
TUNCAY ÖZKAN BANA ‘BU SEFER GERÇEKTEN ÇOK YATTIN’ DEDİ
Dava kapsamında husumetli olduğu sanıklarla birlikte yargılandığını söyleyen Peker, “Adil Serdar Saçan 2001 yılında görevinin başındayken benim ifadelerim üzerine meslekten el çektirildi. Levent Temiz adında bir avukat var. Dosyadaki tapelere bakınca bu kişinin hakkımda atıp tutuğunu görülüyor. Tanımam etmem. Mahkemeye saygımdan küfür de etmiyorum. Tuncay Özkan benim aleyhimde yenilir yutulur olmayan haberler yaptı. Özkan ‘Bu adam niye az yattı çıktı’ diye haberler yaptı. Tuncay Özkan ile burada tanıştım birlikte aynı davada yargılanıyoruz çok enteresan. Duruşma arasında 5 dakika konuşma fırsatı buldum. Özkan bana ‘Bu sefer gerçekten çok yattın’ dedi” diye konuştu. Peker’in bu sözleri izleyiciler arasında gülüşmelere neden oldu.
“LCD TELEVİZYON VE KOĞUŞUMDA BULUNAN HER ŞEY KANTİNDE SATILIYOR”
CHP Milletvekillerinin zaman zaman cezaevine gelerek Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ı ziyaret ettiğini anlatan Peker, destek için gelen CHP’li vekillerin cezaevinin önünde kolluk güçleriyle de mücadele ettiğini söyledi. Ziyaretlerin ardından CHP’li bazı vekillerin kendisiyle ilgili beyanlarda da bulunduğunu belirten Peker, cezaevindeki koğuşunda LCD televizyonu bulunduğu, fayansların beyaz olduğu, beyaz havlular kullandığı ve altın mektup açacağı olduğu yönündeki iddialara da değindi. Peker, “Bu iddialar üzerine cezaevi yönetimi ve cumhuriyet başsavcısı koğuşuma gelerek incelemelerde bulundu. ‘Misafir olarak geldiyseniz teşekkür ederim’ dedim . Savcı da, ‘Haberler çıktı. Gördüklerimizi yazacağız’ dedi. LCD televizyon ve koğuşumda bulunan herşey kantinde satılıyor. Koğuşumun temiz olmasından suçlanmadım. Cezaevine gelen bütün mektuplar cezaevi yönetimince açılır okunur. Benim altın mektup açacağımın olması mümkün değil. Ancak cezaevine girmeden önce çok sevdiğim Fahrettin Altay Paşa’ya ait fildişi mektup açacağını, torunu bana hediye etti. Değer verdiğim için cezaevine girmeden önce baş ucumda dururdu” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDET YAPABİLME YETENEĞİM VAR”
Peker, “14 yaşındaki bir kıza tecavüz eden biri, kızın ailesini benim adımı kullanarak şikayetini geri almaları yönünde tehdit etmiş. ‘Sedat Abi sizi öldürür’ demiş. Bu kişiyi buldum. Kolunu kırdım yetmedi, bacağını kırdım yetmedi, kafasını kırdım yetmedi, kaburgalarını kırdım. O da yetmedi. Yine böyle bir şey olsa aynısını yaparım ama devlete karşı saygım var. Belki salonda bulunan en günahkar kişi benim. Ancak devlete karşı saygılı biriyim. Şiddet yapabilme yeteneğim var. Ben melek değilim ama Hannibal Lecter de değilim” şeklinde konuştu. Mütalaada, tanık ve gizli tanık ifadelerinde kendisine bir suçlama yöneltilmediğini savunan Peker, hukuki dilde bunun iddaların geri çekilmesi anlamına geldiğini söyledi.
“TAHLİYEME VE BERAATİME KARAR VERİLİRSE SEVİNİRİM”
Sosyal paylaşım sitelerinde kendisiyle ilgili hazırlanan vidoların 23 milyon kez izlendiğine dikkat çeken Peker, “İsmim nedeniyle cezaevinde yattığıma inanmak istemiyorum. Tahliyeme ve beraatime karar verilirse sevinirim. Aksi takdirde canınız sağolsun” ifadelerini kullandı. Duruşma sanıkların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.